Bir komplo teorisi üretmek gerekirse, bence kuş ya da domuz farketmez bu tür salgınların biyolojik silah olarak kullanıldığına inanmaktayım.
İkinci dünya savaşı tarihte hiç görülmemiş şekilde halk kitlelerini hedef almış bir savaştı. Kullanılan silahların bir kısmı da biyolojik silahlardı. Biyolojik derken gaz filan değil ha, onlar kimyasal saldırıya giriyor.
90' lardan önce doğduysanız hepinizin sağ kolunda değişik şekillerde zuhur etmiş çiçek aşılarının basit bir salgına karşı yapılmadığını da belki çok sonradan öğrenmişsinizdir.
Rusya, Amerika, japonya, nazi almanyası ve ingilteredeki askeri labaratuarlar bundan belki de 10-15 yıl öncesine kadar harıl harıl çiçek, şarbon, botulism (bir çeşit ağır gıda zehirlenmesi), tularemi, bruselloz, Venezuella at ensefaliti ve Q-humması gibi hastalıkları üretmekle meşgul idiler. 1970 lerde İsrailin ürettiğide söyleniyor. Halen üretip üretmedikleri konusunda bir fikrimiz yok.Ama şüphelerimiz var.
Kuş gribinin çin tandanslı olması ve yoğun ticari organizasyonların ortasında patlaması, çin ekonomisini ciddi şekilde sallamıştı.
Yeni grip ise meksika tandanslı ve ne hikmetse aşı bildiğim kadarı ile çinde geliştirildi.
İşin içinde şu anda neler var bilemiyoruz, ama sayın bakan açıklama yaparken kendimi dünyaya yaklaşan meteor veya herhangi büyük bir felekati anlatan amerikan filimlerinde gibi hissettim. Hatta o kadar ki ulusal lotaride kurtulacakların ismi belli edilecek filan.