Gönderen Konu: "Güzel" ülkemin kreatif, üreten şirketleri; Hadi çalışan, eden, üreten insanlara  (Okunma sayısı 2970 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı SonerYamak

  • Üye
  • **
  • İleti: 244
    • Profili Görüntüle
Mesela onlara yaşayacak zaman bırakmayın. İş yetişecek diye sabahlatın, haftasonu çalıştırın. Hatta haftasonu çalışmasını mesai günlerine ekleyinki çalışanlarınız haftasonu kaçıp biyerlere gidemesin, sinemaya, tiyatroya gidemesin, kitap, dergi okuyup araştırma yapamasın mazallaf yaparlarsa yeni fikirler bulurlar.

Onlara şu ajanslar bu ödülleri nasıl kazanıyo yahu diyip, cümleye çıkmadan önce herkes beni görücek diyin. Halbuki mesai saati bitmişse bitmiştir dimi? Hayır senin için bitmiştir yönetici, koordinatör, müdür adı her neyse ona söylenmeden adım atılmaz alimallah başımıza taş yağar.

Onlardan bir ekip olmasını beraber fikir üretmesini isteyin ama beraber birşey paylaşmalarına izin vermeyin. Bakarsınız bir araya gelip isyan çıkarırlar.

Onlardan ödül kazanıcak işler isteyin, ama düşünecek ne zaman ne de motivasyon bırakmayın. Sonra ödül mödül kazanılırda daha fazla maaş isterler.

Sabah işe geliş saati çok önemli olsun sizin için. Aman sakın bu adamlar bi kitapçıya uğrayıp işiyle ilgili bir kitap alamasın, geç kalırsam ne derler, çıkarken haber vermezsem ne olur sorusu hep kafalarının bi köşesinde olsun. Çünkü onların yaptıkları işte düşünüp karar vericekleri şeyler yok. Onlara yeni sorular, sorunlar verin ki nasıl bir tasarım yapacağını düşüneceğine mesai saati başladımı, bittimi diye düşünsün.

19.00'da başlayan tiyatro oyununa yetişemesin nesela, nedir ki zaten tiyatro.
İnsan olmalarına aman ha zaman bırakmayın ofiste kapıları üstlerine kilitleyin. Daha çok daha çok çalışsınlar bedenen ama kafa? Kafa yok gerekte yok zaten. Bana düşünen adam lazım değil demiş birileri...

Onların üzerinde bir otorite kurun, hatta yoksa bir şirket marşı yazdırın sabah girerken, akşam çıkarken herkes birlikte onu okuyup şirket bayrağını göndere çeksin. Otorite ve dikta kurun ki iplerin kimin elinde olduğunu anlasınlar.

Zaten Tesla'da, Newton'da, Oglivy'de bunlara çok dikkat ederdi. Başarılarını, bulduklarını fikirleri hep bunlara borçlular.

Yöneticilerinizin zamanı çok değerlidir. Onlara zaman kazandıracak jestler yapın. Üretenlerinizin ise zaman ayarlamalarına siz karışmayın sadece sonuca bakın. Geç kaldıysa taksiye binsin canım o kadar para alıyor dimi. Ne kadar para alıyor?

Sistemi yöneticileriniz üzerine kurun. Üretilen birşey olmayınca neyi yöneteceklerinin bir önemi yok nasılsa.
Neyse bu yazı daha uzar gider.

Kimse kusura bakmasın bu ülkede yeni fikirler üretecek çok insan var. Olmayan onlara o vizyonu, alt yapıyı kurmayan yöneticiler.

Tüm yapan, eden, üretenlere saygıyla.

Soner Yamak.



Çevrimdışı Emre Can Bilici

  • Üye
  • **
  • İleti: 45
    • Profili Görüntüle
    • 3D Generalist
Selam,

Kardeş çok güzel yazmışsın. Bu yazdıklarını gören, okuyan ve seninle aynı fikirde olan çok arkadaşımız var. Sadece bizim sektörde de değil. Her yerde bu patronlar.

Bir günün sonunda mesai bitiminde hazırlanmışım ve tam ofisin kapısından çıkacakken patronum bir soru sordu ve aramızdaki diyalog ;

- Patron: Nereye gidiyorsun?
- Ben: Sence nereye gidiyor olabilirim?
- Patron: Ben de onu soruyorum.
- Ben: Gerçekten öğrenmek istiyor musun?
- Patron: Evet.
- Ben: Evime gidiyorum. Sence de çok normal değil mi? Kaldıki nereye gittiğimden sana ne? Mesai saati bitti ve seninle yaptığım kontratın gün bazında sonuna geldik. İşlerimi bitirdim. Renderlar farmda ve yarın sabaha tamamlanmış olucak. Herkes gibi ben de bu kapının dışındaki hayatıma devam etmek için çıkıyorum.
- Patron: İş var ve yarına kadar bitmesi gerekli.
- Ben: Kimse bana iş olduğundan ve kalınması gerektiğinden bahsetmedi.
- Patron: Buna gerek yok ki, senin sorman gerekli.
- Ben: Sen bir patron olarak firmanın hangi işlerinin olduğundan ve benim hangilerini ne zamanlarda hangi sürelerde bitirmem gerektiğini bana haber vermen gerekli. Bir planımız var mı? Belki benim çok acil işim var? Kaldı ki fazla mesai ücreti alabilecek miyim bari?
- Patron: Biliyorsun ki sizin sigortanızı dahi ödüyoruz.
- Ben: Gayet normal değil mi? Ben çıkıyorum.

Anlaşılmaz bir şekilde her akşam çıkarken beni gözetlerdi ve ertesi gün selam verdiğimde selamımı almamaya, istifa etmemi beklercesine hareketler sergilemeye başladı. Sanki suç işliyormuşum gibi kendi kendimi kötü hissetmemi sağlamaya çalışıyor bir de ekibin geri kalanına karşı dışlamaya çalışıp küsüyordu. Neler atlattım. Tabiki bir de ortağı var. İçten pazarlıkçı. İyi polis kötü polis oynuyorlar. Biri hep sevimli gözüküyor diğeri sert.

Gerçekten bu piyasada adam gibi patron bulmak çok zor. Belki vardır diye ümit ediyorum.

Saygılar.
  • 3D Generalist


Çevrimdışı Seke

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 8
    • Profili Görüntüle
Render alırken bilgisayarı kullanmak çok mümkün olmadığından internette gezindiğim için işten çıkarıldım.Ne yazıkki bu iş bu ülkeye uygun değil.Bu işi yapan patronlarında alakasız insanlar olması dahada ilginç.Bu yüzdendirki para ve refah varsa keyfi olarak yapılabilecek bir meslek bizimkisi.