18
« : Mayıs 14, 2015, 22:44:13 ÖS »
Bu bezginliğin altında yatan en önemli sebep animasyonun Türkiye'de malesef bir sektör yapılanması sağlayacak kadar gelişememesidir. Üstüne ülkenin ekonomik zorluklarını da eklerseniz ortaya çıkan tabloda, sizin iyi niyetle yaptığınız - yapacağanız her türlü oluşum aktivite vs. maalesef gerekli ilgiyi göremeyecektir.
Bunu insanların tembelliğine filan bağlamak yanlış olur kanımca.
Maalesef , bilgisizce ve içi boş olarak sektörü ivmelendiren, dakika başına ücretler ödeyince yaptığınız işin her bir karesine karışma hakkını kendinde gören, saçm sapan revize yazan, yapılan işi bir sanat, bir hassasiyet değil de bir muhasebe dosyası gibi gören, kadrolaşmadan dolayı, dinamikleri işlemez hale gelmiş kurumlara çalıştıkça kaçınılmaz endişeler hasıl oluyor. Olacak ta.
Olay sadece bir kuruma iş yapmak değil. Çalıştığım (ismini yazmayacağım ) bir çok kalbur üstü kristal elmalı ajanslarda da durum pek farklı değil.
Böyle baştan savma ve oturmamış bir iş akışı içerisinde bizim gibi bilgisayar grafiği işi ile uğraşan bütün arkadaşlar maalesef öncelikle geçim derdi ve ekonomik kaygıları göz önüne alarak adeta bir köle gibi çalışıyor. Motion grafikçisi de böyle storyboardcısı da animatörü de.
İstisnalar yok mu? Elbette var. Ama bir elin parmaklarını geçmez.
E bir de bu kadar genç ve yetişkin bilgisayar grafiği sanatçısını destekleyecek ne onlarca oyun firmamız ne onlarca görsel efekt stüdyolarımız falan filan olmayınca, gariban animatör veya storyboard yapan arkadaş maaşla , malum kuruma iş yapan bir stüdyoya giriyor. Sonra revize yapmaktan canı çıkıyor. Güzel animasyon yapmak hak getire. . Maaşını da zamanında alabilirse ne ala tabi.
Bu kadar manevi ve maddi yorgunluk altında olan arkadaş da eve gelince, kalan kısacık zamanda maalesef kendinde bu gücü bulamıyor.
Diye düşnüyorum.
Bunlar benim kendi fikrim tabi.