Gönderen Konu: Visual Effects İzmir  (Okunma sayısı 17046 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Repla

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 10
    • Profili Görüntüle
Visual Effects İzmir
« : Kasım 15, 2006, 19:42:42 ÖS »
Selam izmirde visual effect ve compositing yapan bir yer varmı? Gerçekten öğrenmek istiyorum. Stajer olarak girmeye hazırım. Para sorun değil.Önemli olan işi öğrenebilmek..



Çevrimdışı etezer

  • Üye
  • **
  • İleti: 425
    • Profili Görüntüle
Visual Effects İzmir
« Yanıtla #1 : Kasım 17, 2006, 11:54:40 ÖÖ »
Bu nasıl mantık yaw? İşi öğrenmek istiyorsan, git bi kursa veya git bi okula... İşi bilen elemanlar sizin gibiler yüzünden işsiz kalıyor veya düşük maaş almka zorunda kalıyor. Yarın öbür gün işi öğrenince ne olacak? Bu sefer sen iş aramaya başlıyacaksın.  O zaman da aynı mantıkla başka biri senin yerine girecek, sen de ailene ekmek götüremediğin için bunalıma girecen...
Mantık please...

Çevrimdışı Gokhan Sonmez (LW3D)

  • Boş İşler Bakanı
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 4811
    • Profili Görüntüle
    • http://www.gokhansonmez.com
Visual Effects İzmir
« Yanıtla #2 : Kasım 17, 2006, 15:13:19 ÖS »
Bence çıkışın biraz ağır olmuş Ergin.
  • 3D Generalist

Çevrimdışı Repla

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 10
    • Profili Görüntüle
Visual Effects İzmir
« Yanıtla #3 : Kasım 17, 2006, 15:24:57 ÖS »
Alıntı yapılan: "etezer"
Bu nasıl mantık yaw? İşi öğrenmek istiyorsan, git bi kursa veya git bi okula... İşi bilen elemanlar sizin gibiler yüzünden işsiz kalıyor veya düşük maaş almka zorunda kalıyor. Yarın öbür gün işi öğrenince ne olacak? Bu sefer sen iş aramaya başlıyacaksın.  O zaman da aynı mantıkla başka biri senin yerine girecek, sen de ailene ekmek götüremediğin için bunalıma girecen...
Mantık please...


Neden böyle bir çıkış yaptığınızı bilmiyorum ama ilk olarak işi bilen eleman her zaman gerektiği maaşı alır ve işte bulur. Bu Compositing veya visual effects okulu nerde var acaba açıklarmısınız? Ben Güzel sanatlar tekstil tasarım mezunuyum görsel sanatlara olan ilgimden dolayı bu mesleğide öğrenmek istiyorum . Sanırım beni aklınızda işsiz boş bi insan olarak canlandırdınız. Her insan mezun olduğu bölümden işe giricek diye birşey varmı. Burdakilerin hepsi güzel sanatlar bitirmiş yada yurtdışında eğitim almış insanlarmı ? Çoğu kendi içinden gelen istekle biryerleden başlamış insanlar gördüğüm kadarıyla. Son olarak ben işi öğrenmek için sadece bir ilan verdim izmirde bu tarz yerler fazla olmadığı için böyle bir konu açmıştım. Kusura bakmayın ama benim işim şu an hazır sadece şehir dışına gitmek istemediğimden dolayı gitmek istemiyorum vede askerlik var . Neyse  uzatmayacağım son olarak bana kendi okulunuzu önermezseniz sevinirim. Sadece öğrenmek isteyen bir insana böylesine bir tepkiyi. hele sizi tanımasamda forumdan gördüğüm kadarıyla sizi tanıyanlar çok olmasına rağmen size yakıştıramadım. Herşeyde mantık aranmaz. Saygılar...

Çevrimdışı brassi

  • Üye
  • **
  • İleti: 618
    • Profili Görüntüle
    • vimeo sayfam
Visual Effects İzmir
« Yanıtla #4 : Kasım 17, 2006, 17:22:00 ÖS »
birde dünya böyle dönmüyormu zaten? mesela iş başvurularında hep şu kadar sene deneyimli ibarelerini görüyoruz. amerikada işe yeni adım atacaklar,intern olarak giriyorlar.beş kuruş almadan bir iki projede çalışıyorlar,ve adam bir iki holywood projesinde iş yapmış olaraktan referans edinmiş oluyor.
tamam burası amerika değil ama son derece mantıklı bir eylem ve süreç.

şahsen bende işe alacaklarımda, beğendiğim stajerlere hep öncelik vermişimdir. verdiğim paradan memnun olmayabilir, ama cv'sinde falanca şirkette şu pozisyonda şu kadar yıl,yada şu kadar zaman staj,bir bonus olarak ileriki hayatını birhayli etkileyecek önemli bir unsurdur.

ince işleri o çocuk yapabiliyorsa demekki kıymetli bir elemandır,ve onu hoş tutarım(nadiren olur) ha yapamıyorsa(ki bekleyemem böyle birşeyi) parasını verir dışarıdan adam getiririm. işi çözer gider o çocukta birşeyler öğrenir.

ya mekanizma heryerde aynı aslında.

Çevrimdışı 8Bit

  • Üye
  • **
  • İleti: 969
    • Profili Görüntüle
    • Alper Ocak
Visual Effects İzmir
« Yanıtla #5 : Kasım 17, 2006, 18:39:52 ÖS »
Bir de bu işler maalesef kurstan ve okuldan daha ziyade bu gibi yerlerde çalışıp pratik bilgi kazanılarak daha iyi öğreniliyor. Kaldı ki kursa verecek parası da olmayabilir repla arkadaşın. Bence de ağır çıkmışsın etezer.

Çevrimdışı Repla

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 10
    • Profili Görüntüle
Visual Effects İzmir
« Yanıtla #6 : Kasım 17, 2006, 19:27:19 ÖS »
Beni anlayanlar olduğunu görmek sevindirici. Evet kursa milyarlar vericek param yok. Ayrıca Hiçbir kursun kesin yerleştirme yapacağına dair garanti vereceğini sanmıyorum. Kurstan alıcağım sertifikanında ne kadar geçerli olacağı malum. İş piyasasında direk tecrübe istedikleri için stajer olarak girmek piyasadaki işleri yaparak öğrenmek daha mantıklı değilmidir? Evet öyledir! Hangi okulda 3d öğretiyolar yada  motion grafik yada compositing . Sorun 3d ile uğraşanlara nerde öğrenmişler acaba kullandıkları yazılımları kendilerimi öğrenmişler yoksa okuldamı? Herkes kendi hayatını belirler ve seçimlerinde özgürdür. Lütfen kararlarımda mantık aramadan önce bunun kendim için açtığım bir ilan olduğunu ve kimseyi ilgilendirmediğini belirtmek istiyorum.

Çevrimdışı etezer

  • Üye
  • **
  • İleti: 425
    • Profili Görüntüle
Visual Effects İzmir
« Yanıtla #7 : Kasım 22, 2006, 08:36:47 ÖÖ »
Sevgili Repla, "bence de" biraz ağır çıkmışım :) Bak genc dostum, piyasaya yetiştirdiğim yüzlerce belki de binlerce genc var. Pek çoğu iş buldu. Bi o kadarı da iş arıyor. Türkiye de henüz oturmamış bir endüstri olan mesleğimizin tanımlanmamış pek çok yönü var. Dün bir öğrencime başvurduğu işyerinden sormuşlar: "Animasyon biliyor musun?" diye. Öğrencim cevap vermiş: "Animasyon derken kast ettiğinizi biraz açar mısınız (karakter, mimari, vs..." Karşıdan cevap gelmiş: "Animasyon işte...!!!" Eğitim piyasasına girme nedenimi daha önce açıklamıştım, hatta girmeden önce.. : "Eğitimdeki yozlaşma ve düşük kalite" Türkiyede bu işi yapan en az 50 bini aşkın insan var. Ama %98 i ne yazık ki kulaktan dolma bilgiler ile kalıpsal davranışlar içersinde ne yazık ki! Biraz daha açayım. 6-7 senelik bir animatörler tanışıyorum. Biraz konuştuktan sonra en temel aydınlatma, malzeme ve hatta modelleme bilgilerinden yoksun olduğunu görüyorum. (Merak etmeyin hemen oturup bi kaç şey göstermeye çalışıyorum) Ardından "Abi karakater animasyonunu da gösterir misin" diyo. Şaşırıp kalıyorum "henüz senin için erken, önce bu gösterdiğim konularda biraz piş" diyorum. "Ama abi, patronlarım benden karakter animasyonu istiyorlar" diyo. Ben de "iyi de aldığın maaş karakter animatör maaşı mı" diyorum. "Nerdeee! 3 kuruş para" diyo... Bu konuşmalar Türkiye gerçeğini ortaya, yeterince koyuyor sanırım. Şu anda "Patron" sınıfı için elemanların kalifiyeliğinden çok, aldığı düşük maaşı kabul etmesi daha önemli. "Mobbies" denilen taciz yöntemiyle "bak bi sürü eleman var, işsiz. Ya bu parayı kabul edip "köpek" (gene sert oldu) gibi çalışırsın, ya da ..." Eleman ise %99 bu tacize boyun eğip bunalıma sürükleniyor. Sevgili Repla, bu işi öğrenmek gerçekten zor. Yapmak ise çok daha zor. İş sadece teknikleri uygulamak değil, bunu pazarlamak, kurtlar sofrasında aç kalmamak, her türlü taktiğe hazırlıklı olmak gerektiriyor. İşin sanat kısmı arka planlarda kalıyor anlıyacağın. Hee, bu sanat yapmıyacağın anlamına gelmiyor. Ama sadece sanat ile aç kalır veya bir kaç yaroşma kazanırsın. O kadar... Sinema veya TV'lerde seyredip de olayın büyüsüne kapılmak son derece kolay. Ama iş yapmaya gelince emin ol ki bir o kadar sıkıcı, ve hatta bu şartlarda bunaltıcı.
  "Alaylı" tabiri, bi yere girip, işi sıfırdan öğrenmeye denir. Ben ne okullu,  ne de alaylı'yım. Tıpkı Gökhan gibi kendi başıma bu işi öğrenmiş biriyim. Ama her Allahın günü de yeni şeyler öğrenmeye devam ediyorum. Tek başıma ayakta duruyorum. Ne şirketim var, ne de bir yere bağımlılığım. Vaktim, evde ve toplantılarda geçiyor. Geri kalan süre ise "Günde en az 5 saat" insanları eğitmeye çalışıyorum. Evet biraz Ağır bir yorum yaptım. Ama gerçekleri net bir şekilde vurgulamak gerekiyor diye düşünüyorum. Sınıfta, Kurs dönemlerinin sonuna doğru, öğrencilerime piyasada görecekleri Mobbies'i uygulamalı gösteriyor, onları baskı altında sözlüye kaldırıyorum. Ardından sebepler ve tarzları anlatıyorum. Ama emin olun ki, daha 72 saatlik "Temel Max Eğitimi(!!!)" kursu bitmeden 2. hatta 3. işini teslim edip MAX'den para kazanmaya başlayanlar var :)

   Öğrencilerim, kurs dışında ne yazık ki, öğrenme zorluğu çekiyorlar. Çalıştıkları yerde veya çevrelerindeki daha eski Animatör veya "3D'ci" lerle sohbetlerinin çok kısır geçtiğinden dem vuruyorlar. Öğrenmek için Sordukları soruların genel cevabı ya "bilmiyorum" ya da "Hiç böyle düşünmemiştim" oluyor.
Bu kadar laftan sonra sevgili Repla, eğer gönül verdiysen bu işe gerçekten, o zaman birinin yanına "çaycı" * olarak gir. Şu anda şirketi olan pek çok kişi "çaycılık" * yapmıştır, "öğrenmek" için.

Saygılarımla...

*:Çaycılık, gece gündüz ustasına çay taşıyan çırak sınıfına verilen, genel olmayan, akademik terimlerden uzak bir "Alaylı" tabiridir... :)
Stayjer ise, bu işin "eğitimini almaya devam ederken", teorik bilgilerini uygulama safhasında kullanıp geliştirmek için Normal maaşın %30'u bir rakamla özel anlaşmalı kuruluşlarda, "uygulama eğitimi" alan kişilere denir.

Çevrimdışı Arif Osmanoğlu

  • Deneyimli
  • ***
  • İleti: 2406
    • Profili Görüntüle
Visual Effects İzmir
« Yanıtla #8 : Kasım 22, 2006, 14:19:20 ÖS »
Alıntı yapılan: "etezer"
Sevgili Repla, "bence de" biraz ağır çıkmışım :) Bak genc dostum, piyasaya yetiştirdiğim yüzlerce belki de binlerce genc var. Pek çoğu iş buldu. Bi o kadarı da iş arıyor. Türkiye de henüz oturmamış bir endüstri olan mesleğimizin tanımlanmamış pek çok yönü var. Dün bir öğrencime başvurduğu işyerinden sormuşlar: "Animasyon biliyor musun?" diye. Öğrencim cevap vermiş: "Animasyon derken kast ettiğinizi biraz açar mısınız (karakter, mimari, vs..." Karşıdan cevap gelmiş: "Animasyon işte...!!!" Eğitim piyasasına girme nedenimi daha önce açıklamıştım, hatta girmeden önce.. : "Eğitimdeki yozlaşma ve düşük kalite" Türkiyede bu işi yapan en az 50 bini aşkın insan var. Ama %98 i ne yazık ki kulaktan dolma bilgiler ile kalıpsal davranışlar içersinde ne yazık ki! Biraz daha açayım. 6-7 senelik bir animatörler tanışıyorum. Biraz konuştuktan sonra en temel aydınlatma, malzeme ve hatta modelleme bilgilerinden yoksun olduğunu görüyorum. (Merak etmeyin hemen oturup bi kaç şey göstermeye çalışıyorum) Ardından "Abi karakater animasyonunu da gösterir misin" diyo. Şaşırıp kalıyorum "henüz senin için erken, önce bu gösterdiğim konularda biraz piş" diyorum. "Ama abi, patronlarım benden karakter animasyonu istiyorlar" diyo. Ben de "iyi de aldığın maaş karakter animatör maaşı mı" diyorum. "Nerdeee! 3 kuruş para" diyo... Bu konuşmalar Türkiye gerçeğini ortaya, yeterince koyuyor sanırım. Şu anda "Patron" sınıfı için elemanların kalifiyeliğinden çok, aldığı düşük maaşı kabul etmesi daha önemli. "Mobbies" denilen taciz yöntemiyle "bak bi sürü eleman var, işsiz. Ya bu parayı kabul edip "köpek" (gene sert oldu) gibi çalışırsın, ya da ..." Eleman ise %99 bu tacize boyun eğip bunalıma sürükleniyor. Sevgili Repla, bu işi öğrenmek gerçekten zor. Yapmak ise çok daha zor. İş sadece teknikleri uygulamak değil, bunu pazarlamak, kurtlar sofrasında aç kalmamak, her türlü taktiğe hazırlıklı olmak gerektiriyor. İşin sanat kısmı arka planlarda kalıyor anlıyacağın. Hee, bu sanat yapmıyacağın anlamına gelmiyor. Ama sadece sanat ile aç kalır veya bir kaç yaroşma kazanırsın. O kadar... Sinema veya TV'lerde seyredip de olayın büyüsüne kapılmak son derece kolay. Ama iş yapmaya gelince emin ol ki bir o kadar sıkıcı, ve hatta bu şartlarda bunaltıcı.
  "Alaylı" tabiri, bi yere girip, işi sıfırdan öğrenmeye denir. Ben ne okullu,  ne de alaylı'yım. Tıpkı Gökhan gibi kendi başıma bu işi öğrenmiş biriyim. Ama her Allahın günü de yeni şeyler öğrenmeye devam ediyorum. Tek başıma ayakta duruyorum. Ne şirketim var, ne de bir yere bağımlılığım. Vaktim, evde ve toplantılarda geçiyor. Geri kalan süre ise "Günde en az 5 saat" insanları eğitmeye çalışıyorum. Evet biraz Ağır bir yorum yaptım. Ama gerçekleri net bir şekilde vurgulamak gerekiyor diye düşünüyorum. Sınıfta, Kurs dönemlerinin sonuna doğru, öğrencilerime piyasada görecekleri Mobbies'i uygulamalı gösteriyor, onları baskı altında sözlüye kaldırıyorum. Ardından sebepler ve tarzları anlatıyorum. Ama emin olun ki, daha 72 saatlik "Temel Max Eğitimi(!!!)" kursu bitmeden 2. hatta 3. işini teslim edip MAX'den para kazanmaya başlayanlar var :)

   Öğrencilerim, kurs dışında ne yazık ki, öğrenme zorluğu çekiyorlar. Çalıştıkları yerde veya çevrelerindeki daha eski Animatör veya "3D'ci" lerle sohbetlerinin çok kısır geçtiğinden dem vuruyorlar. Öğrenmek için Sordukları soruların genel cevabı ya "bilmiyorum" ya da "Hiç böyle düşünmemiştim" oluyor.
Bu kadar laftan sonra sevgili Repla, eğer gönül verdiysen bu işe gerçekten, o zaman birinin yanına "çaycı" * olarak gir. Şu anda şirketi olan pek çok kişi "çaycılık" * yapmıştır, "öğrenmek" için.

Saygılarımla...

*:Çaycılık, gece gündüz ustasına çay taşıyan çırak sınıfına verilen, genel olmayan, akademik terimlerden uzak bir "Alaylı" tabiridir... :)
Stayjer ise, bu işin "eğitimini almaya devam ederken", teorik bilgilerini uygulama safhasında kullanıp geliştirmek için Normal maaşın %30'u bir rakamla özel anlaşmalı kuruluşlarda, "uygulama eğitimi" alan kişilere denir.


Katıldığım ve katılmadığım noktalar var, maalesef piyasası oturmamış Niteliğe değil niceliğe bakılan bir ülkede yaşıyoruz ve bu ülkede sonuca ulaşan her yol mubah maalesef bu açıdan kurs bitirmiş olmak veya temelden yetişmek veya kendi başınız oturup öğrenmek 30 kişilik ekibin yaptığı filmi tek başına yapmaya kalkmak her ne kadar absürt görünsede bu ülkede işliyor ve çalışıyor, onun içn kim nasıl düşünüyorsa öyle yapsın çünkü her konumdan başarıya ulaşmış şnsanlar var hem alaylısı hem okullusu hemde bizim gibi kendi kendine tuşlara basarak ne işle yaradığını ve bu butonlarlarla bir guide'an uçak kullanmaya çalışanlar gibi.
  • 3D Generalist

Çevrimdışı etezer

  • Üye
  • **
  • İleti: 425
    • Profili Görüntüle
Visual Effects İzmir
« Yanıtla #9 : Kasım 23, 2006, 16:44:56 ÖS »
ne guzel bir alıntı yapmissin rival :) Tamami yukarida zaten vardi :)
Saygilar...

Çevrimdışı ascotra

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 28
    • Profili Görüntüle
Visual Effects İzmir
« Yanıtla #10 : Aralık 22, 2006, 18:24:40 ÖS »
ya su ergine sorun bakalı hangi okulu bitirmis ? hangi kitabı okumus ?

Çevrimdışı Gokhan Sonmez (LW3D)

  • Boş İşler Bakanı
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 4811
    • Profili Görüntüle
    • http://www.gokhansonmez.com
Visual Effects İzmir
« Yanıtla #11 : Aralık 22, 2006, 18:49:52 ÖS »
ascotra foruma hoş geldiniz. Ama ilk mesajınızda bir üyemizi hedef alan bir soru yönetlmeniz ve bu şekilde bir mesaj atmanız şık olmamış. Kişisel tartışmalarınızı lütfen özelden yapınız. Bu hepimiz için hayırlı olacaktır.
  • 3D Generalist

Çevrimdışı Emre Goren

  • Deneyimli
  • ***
  • İleti: 1138
    • Profili Görüntüle
Visual Effects İzmir
« Yanıtla #12 : Aralık 22, 2006, 19:26:37 ÖS »
ben 1993 yılında 3d ye ilk başladığımda bütün temel bilgileri Ergin Tezer ve Gökhan Sönmez'den öğrendim..bu kadar sene geçmiş hiç akıl edememişim hangi kitapları okuduklarını sormayı :)

Çevrimdışı etezer

  • Üye
  • **
  • İleti: 425
    • Profili Görüntüle
Visual Effects İzmir
« Yanıtla #13 : Aralık 23, 2006, 14:51:06 ÖS »
Alıntı yapılan: "ascotra"
ya su ergine sorun bakalı hangi okulu bitirmis ? hangi kitabı okumus ?


Sevgili ascorta, kendinde sorabilirsin herhangi bir soruyu. Ve hakettiğine inanırsam cevap veririm. Herneyse Merakını gideriyim. Taksim, Çemberlitaş, Bakırköy, Kadıköy de gittim ben okullarıma. Hebirinin ismi farklı ama hep "... Sineması" olarak bitiyordu. Okuduğum kitaplara gelince, emin ol ki sayılarını bilmiyorum. ama herhalde 100.000 lerce diyebilirim... Örümcek adam, Conan, Zagor, Tommiks gibi serilerin neredeyse tamamını okudum ve hala devam ediyorum. Ayrıca Bu eğitim dışında farklı bir sektörde daha eğitim aldım. Milli Eğitime bağlı okullarımızda Yıllarca Teknik resim, Malzeme, Aore ve Hidro dinamik, Yüksek matematik, fizik ve kimya ve bilimum aklına gelebilecek pek çok ders. ama en önemli dersim hala devam ediyor. "Gözlem" Çevreme bakıyorum ve Bir kapı kolunun neden kapı kolu olduğunu soruyorum kendi kendime... Çünkü o nesneye neden kapı kolu dediğimi bilemezsem onu çizemeyeceğimi iyi biliyorum.
Sevgilki Ascorta umarım cevabım seni tatmin eder. Eğer bu cevaptan anlamadıysan sana ne demek istediğimi, bu sektöre boşuna bulaşma kardeş, Sana abi tavsiyesi... :)
saygılarımla...

Çevrimdışı ccamkara

  • Üye
  • **
  • İleti: 285
    • Profili Görüntüle
Visual Effects İzmir
« Yanıtla #14 : Aralık 23, 2006, 15:36:59 ÖS »
Alıntı yapılan: "etezer"
Okuduğum kitaplara gelince, emin ol ki sayılarını bilmiyorum. ama herhalde 100.000 lerce diyebilirim



Bu klavye sürcmesi di mi ezeter? Ben aksini düsünmek istemiyorum (kaah kaah)

Cünkü basit bir hesap yaptigimizda 100.000'lerce kitap demek en azindan 100.000'in üzerinde, hasili 200.000 gibi bir sayiya denk geliyor demektir. 300.000 ve daha fazlasini da hesaba katabilirdim ama bu sana haksizlik olurdu, ben bu hesap icin minimum kabullerden yola cikacagim.

Simdi 7 yasinda okumayi söktügünü düsünürsek, 37 yasinda oldugundan 37-7=30 yillik bir kitap okumuslugun olmalidir. Bu da, en az 200.000 kitap okumus oldugun hesaba katilirsa günde 18-20 kitap okumus olmani gerektirir.

Demek ki sen günde 18-20 kitap okuyorsun. Ciddi misin? Nasil inandiracaksin bu kadar milleti? Hayir her gün 10 tane farkli kitabi bile bulacagin süpheli.

Ha, ben kapi kolu gözledigim gibi sürekli gözlem yaparim, bu benim kitap okuma yöntemimdir dersen sunu bil ki ben ve diger forumdaslar su ana kadar 500.000.000 kadar kitap okumusuzdur ve hatta dünyadaki tüm üniversiteleri bitirmisizdir. Zira sadece kapi kolu gözlemekle kalmiyoruz biz.-)

Saygilar)

Çevrimdışı etezer

  • Üye
  • **
  • İleti: 425
    • Profili Görüntüle
Visual Effects İzmir
« Yanıtla #15 : Aralık 25, 2006, 02:56:04 ÖÖ »
Sen gene mi çıktın ortaya labuduk? Matematiğin çok ama çok zayif. Senin hesap yöntemin ne yazık ki hatalı. Tıpkı hayata bakışın ve tarzın gibi. Neden yapıyorsun bunları? Hiç düşündün mü? Çok ezdiler seni, ve ezmeye devam ediyorlar herhalde? Küçüklük kompleksin bu kadar aşırı mı? Yazık sana!!! İstatistik hesaplarının her zaman tutmadığı sana öğretilmemiş ne yazık ki? Eğer istatistik yöntemleri geçerli olsaydı, Fatih istanbulu alamazdı. Bilmiyor muydun yoksa? Ya da malazgirt savaşını kazanamazdık. Yazık sana, çok ama çook yazık... Bence ortalığı o pis fikirlerinle kirletme. Sen ve Tayyip yalakası, diğer hırsızlar gidin artık başımızdan. Pisliklerinizi üstümüze sıçratmayın artık. Bu satırları yazarken bile iğreniyorum biliyor musun. Sen ve senin gibi hastalıklı pisliklerle uğraşmaya değmez....

Çevrimdışı Yönetici

  • Administrator
  • Üye
  • *****
  • İleti: 145
    • Profili Görüntüle
Visual Effects İzmir
« Yanıtla #16 : Aralık 25, 2006, 12:34:36 ÖS »
Sayın etezer,

herkes sizinle aynı düşünmek zorunda değil. Hiçbirimiz aynı düşünmek zorunda da değiliz. Ama bu farklı düşüncelerinden dolayı üyelerimizin birbirine "labuduk", "pis fikirli", "hırsız", "hastalıklı pislik" gibi ithamlarda bulunmaya hakkıda yok.

Daha önceden tüm üyelerin yazdıklarına dikkat etmesini ve sorumluluğunu taşıması gerektiğini belirtmiştik. Şimdi ilgili üye, sizin üslubunuzla size cevap verecek olsa, hiç hoş olmayacak bir noktaya ulaşmış oluruz ki, forumumuzda amaçladığımız fayda kesinlikle bu değildir. Lütfen yazdıklarınızı tekrar gözden geçirin ve mesajlarınıza lütfen bu şekilde bir takım insanları rencide edecek, uslup kullanmayınız.

Çevrimdışı etezer

  • Üye
  • **
  • İleti: 425
    • Profili Görüntüle
Visual Effects İzmir
« Yanıtla #17 : Aralık 25, 2006, 16:36:55 ÖS »
Tabii ki olur Sevgili Yönetici. Ama unutmadan. Daha önce söylemiştim ilgili şahsın benim yazılarımdan alınmtı yapmasını izin vermediğimi belirtmiş ve alırsa eğer 100.000 $ Telif ücreti istemiştim. Hesaplarımı kontrol ettim böyle bir para yatmamış. Ve bu durumda her türlü lafı hakedenlere siz müdahale edemedğiniz (veya etmediğiniz) için bu hak bana doğmuş oluyor diye düşünmüştüm ... Ayrıca "Labuduk" ve diğer kelimlerden herhangi biri benim fikrime katılmayan birisine edilmemiştir. Tam aksine bana "yalancı" diyen birine edilmiştir. Hakaret edene müdahale ediyorsanız eğer önce ilk hakareti edene edin. Yoksa Adaletinizden şüphe duyulur. Ayrıca hakaret sadece kelime bazlı değil anlam bazlı da olur. Bilmem anlata bildim mi?
Saygılarımla...

Çevrimdışı ccamkara

  • Üye
  • **
  • İleti: 285
    • Profili Görüntüle
Visual Effects İzmir
« Yanıtla #18 : Aralık 26, 2006, 01:43:14 ÖÖ »
Alıntı
Sen gene mi çıktın ortaya labuduk? Matematiğin çok ama çok zayif. Senin hesap yöntemin ne yazık ki hatalı. Tıpkı hayata bakışın ve tarzın gibi. Neden yapıyorsun bunları? Hiç düşündün mü? Çok ezdiler seni, ve ezmeye devam ediyorlar herhalde? Küçüklük kompleksin bu kadar aşırı mı? Yazık sana!!! İstatistik hesaplarının her zaman tutmadığı sana öğretilmemiş ne yazık ki? Eğer istatistik yöntemleri geçerli olsaydı, Fatih istanbulu alamazdı. Bilmiyor muydun yoksa? Ya da malazgirt savaşını kazanamazdık. Yazık sana, çok ama çook yazık... Bence ortalığı o pis fikirlerinle kirletme. Sen ve Tayyip yalakası, diğer hırsızlar gidin artık başımızdan.[


Sen harbiden siyirmissin ha, bak cok ciddi söylüyorum: )))) Millet icin gülme malzemesi oluyorsun farkinda olmadan.

Bu arada AKP secim kampanyasi icin kapina gelip milyon dolarlar falan teklif etti mi? Merak ettigimden soruyorum, sonra baska seyler de edebilirim tabi: )


Alıntı
Tabii ki olur Sevgili Yönetici. Ama unutmadan. Daha önce söylemiştim ilgili şahsın benim yazılarımdan alınmtı yapmasını izin vermediğimi belirtmiş ve alırsa eğer 100.000 $ Telif ücreti istemiştim. Hesaplarımı kontrol ettim böyle bir para yatmamış. Ve bu durumda her türlü lafı hakedenlere siz müdahale edemedğiniz (veya etmediğiniz) için bu hak bana doğmuş oluyor diye düşünmüştüm .


Su yazi yüzünden kusacam: ))


Alıntı
Ayrıca "Labuduk" ve diğer kelimlerden herhangi biri benim fikrime katılmayan birisine edilmemiştir. Tam aksine bana "yalancı" diyen birine edilmiştir



Sana nerede yalanci dedim be zeka özürlü duble labuduk : )) Cevap verecek zeka olmadigindan kendi kendini sikintiya sokuyorsun. Hala cevap bekliyor o yazi, istatistik cart curt birak bu ayaklari. İstatistik nedir desem cuvallayip kalacaksin.

Hadi bakalim sana yalanci dedigim yeri göster, gösteremeyecegini biliyiorum da, belki bir umut hani. Umut, insan aldanmasinin en bariz örnegidir - Mimar. Keah keah..

Not: zeka'ya bilerek vurgu yapilmistir.

Çevrimdışı stuck

  • Global Moderator
  • Deneyimli
  • *****
  • İleti: 2431
    • Profili Görüntüle
Visual Effects İzmir
« Yanıtla #19 : Aralık 26, 2006, 17:43:57 ÖS »
afedersiniz yaş kaçtı? diye sorarak, tartışmanıza bi kömür parçası da benden. başlıktaki soru nerelere gelmiş. (yine)
mesajı atsam mı atmasam mı diye tereddüt de ettim.
hadi attım bakalım.  :(
  • Illustrator